Sık bilinen adı ile tüp bebek tedavisi, bilimsel adı ile IVF (İnvitro Fertilizasyon) işlemi, gebeliği normal yollar ile elde edilememiş çiftlerde, anneden alınan yumurta hücresinin laboratuvar koşullarında eşinin spermi ile döllenmesinin sağlanmasıdır. İlk olarak uygulandığı tarihlerden bu yana milyonlarca insanı bebek sahibi yapmayı başarmış ve teknolojik gelişmeler ile başarı oranları giderek artmış olan bir tedavi yöntemidir. Gebeliğin oluşmasında kadına veya erkeğe bağlı olabilen nedenlerle kısırlık (infertilite) sorununda, nedenlerin pekçoğu tüp bebek işlemleri ile tedavi ediliyor olmaktadır.
Sağlıklı bir süreçte erkeğin sperm hücresinin vajinal yoldan rahim ağzı, rahim içi ve tüplere ulaşarak yumurtayı döllemekte ve döllenmiş yapıdaki hücreler çoğalarak rahim içine yerleşmekte ve gelişimine orada devam etmektedir. Tüm bu süreç boyunca kadın veya erkeğin üreme sistemine bağlı tespit edilebilen ve bazen de henüz nedenini tam açıklayamadığımız sorunlara bağlı kısırlık (infertilite ) gelişmektedir.
Bir çiftin 1 yıl süreyle korunmasız düzenli ilişkiye rağmen (35 yaş üzeri ise bu süre 6 ay olarak belirlenir) gebe kalamaması durumunda infertilite açısından detaylı değerlendirme sürecine başlanmaktadır. Kadının yumurtalıkları hormon testleri ve ultrasonografik takipler ile değerlendirilir. Yumurtalık rezervinin belirlenmesinde bu testler kadar kadının yaşının da önemi vardır. 35 yaş üzerinde yumurta sayısının, yumurtlamanın ve yumurta kalitesinin azalmaya başladığı unutulmamalıdır. Erkekte sperm testi de tedavi aşaması öncesinde değerlendirmede gerekmektedir.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda bazı çiftlerde tüp bebek tedavisi tek uygun seçenek olabileceği gibi bazen de uygulanan yumurtalıkların uyarılması, aşılama gibi tedavilere yanıt alınamaması halinde nihai tedavi aşaması olarak belirlenebilir. Tüpleri tamamen tıkalı, cerrahi olarak alınmış, tüp-yumurtalık ilişkisi ileri yapışıklıklarla bozuk veya tüpleri hasarlı kadınlarda, yumurtlama fonksiyonları ileri derecede zayıf hastalarda, endometriyozis hastalığına bağlı problemleri ileri aşamada olan kadınlarda, erkekte sperm sayı, hareket veya şekil (morfoloji) bozukluklarında, tüm tetkik ve önceki tedavilerine rağmen gebelik elde edilememiş açıklanamayan kısırlık vakalarında, ileri kadın yaşı olan çiftlerde ve genetik hastalıkların tespit edilmesini gerektiren tıbbi öyküsü olan çiftlerde tüp bebek tedavisi gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisinde ilk aşamada yumurtalıklar kontrollü olarak uyarılır. Birtakım ilaçlar yardımı ile yapılan bu uyarılmada hedeflenen durum döngüye kontrollü olarak-yüksek sayıda yumurta hücresi sokmayı sağlamaktadır. Sonrasında yumurtalar hormonlar ile desteklenir ve zamanı geldiğinde çatlamaları için uyarı verilir. Bu uyarıdan 34-36 saat sonra yumurtalar özel bir yöntem ile (vajinal yoldan, ultrason eşliğinde iğne ile) toplanır. Toplanan yumurtlar emriyolog tarafından incelenir ve yumurta sayı-kalitesi belirlenir. Yumurtalar döllenebilir aşamaya geldiğinde spermler enjekte edilerek (mikroenjeksiyon yöntemi ) özel koşulların sağlanmasını takiben,16-18 saatlik bir bekleme süresine geçilir. Döllenmiş olanlarda embriyo aşaması ve hücre bölünmeleri başlar. 36 saatte 4,72 saatte 8 hücreli aşamaya gelirler.
Embriyo 3. veya 5.günde anne rahminin içine özel bir yöntem ile transfer edilmeye hazırdır. Bu aşamaya embriyo transferi denir. Bu transfer sonrası anne adayları bir takım ilaçlar kullanmaya başlar. Bu ilaç tedavileri dışında embriyonun rahime tutunma başarısını arttırmak için efor gerektiren işlerden, egzersiz faaliyetlerinden, ağır kaldırma gerektiren yorucu aktivitelerden uzak durmaları önerilir. Embriyonun transferinden ortalama 12 gün sonra gebelik testi için hormon bakılabilir. Test sonucu pozitif çıkması halinde hekim takibinde tekrarlanır ve bir süre sonra da ultrason ile değerlendirme aşamasında gebeliğin tespiti sağlanır.