Kadınlarda cinsel fonksiyon bozuklukları biyolojik, psikolojik ve çevresel pek çok faktörden etkilenebilen bir problemdir. Etkenler çoğalıp, birbiri içine geçtiğinde ve tedaviye başvuru süreci uzadığında daha karmaşık sorunlar haline dönüşebilme potansiyeli vardır. Cinsellik ile ilgili problemler kadının beden ve ruh sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileme yönünde güçlü bir potansiyele sahiptir.

Yapılan araştırmalarda cinsel fonksiyon bozukluklarının toplumda görülme oranlarının tahmin edilenden çok daha yüksek oranlarda görülebildiği tespit edilmiştir. Örneğin ülkemizde yapılan çalışmalarda kadınlarda ağrılı cinsel ilişki görülebilme sıklığı %45 ler civarında bulunmuştur. Benzer şekilde vajinismus oranı da 10 kadında 1 gibi yüksek oranlarda tespit edilmiştir.

Cinsel fonksiyon bozuklukları isimlendirmesi altında pek çok problem sayılabilmekle birlikte en sık rastlananlar ağrılı cinsel ilişki, orgazm problemleri, vajinismus ve cinsel istek bozuklukları olarak belirtilebilir.

Vajinismus kadının iradesi dışında, istemesine rağmen, cinsel ilişkiye giremediği bir bozukluğu tanımlar. Vajinal problemlerle sıklıkla bağlantılı olmayan bu hastalık, kasların istem dışı kasılması ile karakterizedir. Yüzde 90 ‘ın  üzerindeki  oranda psikojenik nedenlere bağlıdır. Önemli olan bilgi vajinismusun doğru uzmanlar tarafından yüzde yüz tedavi edilebilen bir hastalık olduğunun bilinmesi gerekliliğidir.

Cinsellik ve cinsel işlev sorunları kadınların uzman değerlendirmesine başvuruda ve sorunlarını ifade etmekte zorlandıkları bir durumdur. Toplumda bu sorunların konuşulması dahi tabu olarak değerlendirilebilmekte ve çözüm arayışları yanlış odaklarda sonlanabilmektedir. Kulaktan dolma bilgiler ve doğru olmayan yaklaşımlar sorunları çözmekten çok daha karmaşık ve zor çözülür hale taşıyabilmektedir.

Cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayan kadınların yaşam kalitesi, özgüvenleri, aile -arkadaş ve hatta toplumla ilişkileri bozulmakta ve yalnızlaşma yaşamaktadırlar. Kadınların kendilerinden kaynaklanan veya eşi kaynaklı olabilen cinsel fonksiyonlar aile yapısını temelden sarsmaktadır. Toplumsal önyargılar ve yanlış yönlendirmeler sonucunda doğru destek alamayan çiftler şiddetli problemler hatta ayrılmaya giden yolda hızla yol alabilmektedir.

Cinsel sağlık konusunda doğru profesyoneller ile alınan destek ile sorunların çözümü kolaylaşmakta ve doğru bilgiye ulaşabilme sağlanmaktadır.