35 yaş altındaki bir çiftin 12 ay boyunca düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edememe durumuna infertilite(Kısırlık ) denir. Bu tanım kadın yaşına bağlı değişikliğe uğrayabilir. Şöyle ki 35 yaş üzerinde bu süre 6 ay olarak kabul edilirken, 40 yaş üzerinde 3 aydır. Çiftin hiç gebelik elde edememsi halinde primer, en az bir gebeliği olmasının ardından gebe kalamama durumu da sekonder infertilite diye adlandırılır. İnfertilite tanımda da belli olduğu üzere çiftlerin hastalığıdır. Kadın ve erkek nedenler açısından mutlaka birlikte değerlendirilmelidir. En önemli infertilite nedenleri şöyle sınıflandırılabilir:
. Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşme problemleri
. Hücrelerin birleşmesine rağmen döllenme olmaması
. Döllenmeye rağmen embriyo gelişmemesi
. Embriyonun rahimde tutunamaması
. Gebeliğin devamında düşük vs gibi nedenle doğum olmaması
. Cinsel birleşme problemlerine bağlı gebelik gelişememesi
Bu problemlerin oluşmasında hormonal nedenler, anatomik nedenler, çevresel nedenler, genetik nedenler, bağışıklık sistemi kaynaklı nedenler, pıhtılaşma sistemi kaynaklı nedenler, psikolojik nedenler gibi pek çok etken görev almaktadır.
İnfertilitede kadın kaynaklı nedenler ana başlıklar halinde özetlendiğinde ;
. Hormonal nedenler sonucu oluşan adet ve yumurtlama problemleri
. Kadın üreme sisteminde anatomik nedenli problemler (Myom,polip,tüplerde tıkanıklık,yapışıklıklar)
. Çevresel nedenler,toksinler,kimyasallar nedeniyle oluşan problemler
. Kanda pıhtılaşma sorunları nedeniyle ve bağışıklık sistemi nedeniyle embriyo oluşumu ve tutunmasında gelişen problemler.
. Vajinismus nedeniyle seksüel ilişkinin olamamasına yol açan psikolojik faktörler
. Düşük nedeni olabilen genetik etkenler
İnfertil çiftler klinikte değerlendirildiğinde öncelik, detaylı bir hikaye ile çiftlerin tüm tıbbi geçmişinin sorgulanmasıdır. Ardından muayene, ultrason ve tetkikler ile yumurtalık fonksiyonları incelenir. Varsa daha önceki tedaviler ve tetkikler de değerlendirmede önemlidir. Ardından eşinin sperm analizi incelenir. Sperm hücrelerinin sayı, hareket ve morfolojisi (yapı-şekil) değerlendirilir. Bunların dışında HSG (rahim filmi) ile rahim yapısı, iç dokusu ve tüpler hakkında fikir sahibi olunur. Patolojik bulguların varlığı halinde ileri değerlendirme ve tedaviler için histeroskopi, laparoskopi gibi cerrahi işlemler de yapılabilir.
İnfertil çiftlerin tedavisinde günümüzde kullanılan ana yöntemler; Yumurtlama uyarılması tedavileri, Aşılama (IUI) ve Tüp bebek (ivf veya ICSI) tedavileridir. Hastalarımız tarafından sıkça karıştırılabilen aşılama ve tüp bebek kavramlarında ayırıcı olması için şu bilgilendirmeyi faydalı görmekteyim. Aşılamada baba adayından elde edilen spermlerin, annenin yumurtaları çatlatıldıktan sonra rahim içine enjekte edilmesi kavramı mevcuttur. Tüp bebekte ise özel bir yöntemle annenin yumurtalıklarından tek tek toplanmış olan yumurta hücreleri, babanın sperm hücreleri ile laboratuvar ortamında döllendirilir. Bu hücresel doku 2-5 gün izlenir. Embriyolog ve tüp bebek hekiminin ortak değerlendirmesi sonucu bu oluşan embriyolar içinden en uygun olanlar rahim içine nakledilir.